TÜRK EĞİTİM SİSTEMİ

Türkiye Eğitim Sistemi, örgün eğitim ve yaygın eğitim olmak üzere iki ana bölümden oluşmaktadır.

Eğitim kurumları dil, ırk, cinsiyet ve din ayrımı gözetilmeksizin herkese açıktır.

Eğitimde hiçbir kişiye, aileye, zümreye ve sınıfa imtiyaz tanınmamaktadır.

Türkiye’de eğitim hakkından yararlanabilmeniz için Türkiye’de yasal olarak bulunmanız zorunludur.

Türk Eğitim Sisteminin Temel İlkeleri

Türkiye’de bulunan hiçbir kimse Anayasal güvence altına alınan eğitim hakkından mahrum bırakılamaz. Ayrıca, eğitim devlet okullarında zorunlu eğitim ücretsiz olarak verilir. Kişinin, eğitim hakkını engellemek suç teşkil eder.

Türk eğitim sisteminin temel ilkeleri;

‣ Evrensellik ve eşitlik,

‣ Sosyal ve bireysel ihtiyaçların karşılanması,

‣ Seçim özgürlüğü,

‣ Eğitim hakkı,

‣ Hayat boyunca devam edecek eğitim planlaması,

‣ Bilimsel yaklaşım.

Yüzyılların bilgisi, kültürü ve tarihi elinizin altında.
Asya ve Avrupa’nın arasındaki Türkiye, sadece bir köprü olmaktan ziyade kendini kültür ve yaşantı çeşitliliğinde de gösteriyor. Türkiye’nin kültürel zenginliği ve çeşitliliği, Ortadoğu, Anadolu ve Balkanlar’a uzanan köklerinden beslenen derin tarihi, kültürü ve inançları ile şekillenmiştir.
Antik çağlardan beri, tarih boyunca, Türkiye’nin içinde bulunduğu Anadolu, birçok uygarlığın merkezi olmuştur. Türkiye’nin kendine ait, mutfağı, müziği, sanatı, edebiyatı ve mimarisi gibi eşsiz sosyal ve kültürel nitelikleri vardır.
Modern Türkiye, güçlü bir ekonomiye, dinamik bir sivil topluma ve gelişmiş bir demokrasiye sahiptir. Son on yılda, Türkiye siyasi ve sosyal alanlarda kayda değer bir ekonomik büyüme ve ilerleme sağlamıştır. Türkiye, dünyanın en hızlı büyüyen ekonomilerinden biridir ve şu anda Avrupa'nın 6'ncı ve dünyanın ise 16'ncı en büyük ekonomisidir.
Ayrıca, Türkiye bölgesel ve küresel gelişmelerde daha aktif bir rol oynamaktadır. Orta Doğu ve Avrupa’nın önde gelen demokrasilerinden biri olan Türkiye, Türk Dış Politikası’nın temelini oluşturan “Yurtta Sulh, Cihanda Sulh” ilkesine uygunlukla, evrensel değerleri, insan haklarını, diyaloğu, bölgede işbirliğini ve ortaklığı temsil ve teşvik etmektedir.

Türkiye’deki Uluslararası Öğrenci Hareketliliği
Ülkemiz, artan üniversite, araştırma merkezi, akademisyen sayısı ve uluslararasılaşma boyutları ile birlikte yüksek öğrenim alanında bir değişimden geçiyor.
Son 10 yılda, ülkemizdeki yüksek öğretim kurumlarında öğrenim gören uluslararası öğrenci sayısı %75 oranında artmıştır ve güncel rakamlara göre 17 bini burslu olmak üzere 150 bin uluslararası öğrenci ile ülkemiz dünyadaki en çok uluslararası öğrenci ağırlayan ülkeler arasındadır. Ülkemiz 2023 yılına kadar 200 bin uluslararası öğrenciye ev sahipliği yapmayı amaçlıyor.
1975’te ülkesi dışında öğrenim gören öğrenci sayısı 800 iken bu rakam 2010’da 4.5 milyona çıkmıştır. Günümüzde bu rakamın 7.5 milyona ulaştığı tahmin ediliyor ve 2030’da bu rakamın 20 milyona ulaşması bekleniyor.
Yükseköğrenim programlarına kayıt olan öğrenci sayısı her geçen gün giderek artıyor. 2009 yılında bir yükseköğretim kurumuna kayıtlı olan öğrenci sayısı 170 milyon iken, 2025 yılında bu sayının 262 milyon olacağı tahmin ediliyor.
Eğitim bir zamanlar bir ülkenin insan kaynakları taleplerini kendi ulusal ihtiyaçları doğrultusunda geliştirmenin bir yolu olarak görülüyordu. Günümüzde, dünyamızın sorunları evrenseldir ve tüm insanlığı ilgilendirmektedir, eğitimin amacı ortak sorunlara ortak çözümler bulabilen nesiller yetiştirmektir.
Bu açıdan bakıldığında farklı ülkelerden ve kültürlerden gelen ve geldikleri ülkeler dışında uluslararası eğitim almış bireylerin benzersiz bir deneyime sahip oldukları ve farklı başarılar elde ettikleri söylenebilir. Ülkeler söz konusu olduğunda, bugün dünyanın pek çok ülkesi uluslararası öğrenci hareketliliğini bir rekabet konusu haline getirdi ve bunu ekonomik, kültürel, akademik ve diğer birçok alanda fayda sağlamak için bir araç olarak kullanmaktadırlar. Ülkemiz, bu alandaki çalışmaları öncelikle diğer ülkelerle karşılıklı ilişkiler kurma açısından çok önemli bir fırsat olarak görüyor.

Türkiye'nin yükseköğretimdeki uluslararasılaşma çabaları temel olarak aşağıdaki dört ilkeye dayanmaktadır:

Akademik gelişim ve etkileşim
Ekonomik gelişme ve dayanışma
Sosyal ve kültürel etkileşim
Siyasi ve diplomatik ilişkilerin gelişimi

Eğitim Aracıyla Küresel İşbirliği Vizyonu
Türkiye'yi ve dünyayı çevreleyen bölgede uluslararası öğrenci hareketliliğine katkıda bulunan Türkiye Bursları, geleceğin liderlerini bir araya getiriyor. Türkiye, ülkeler arasındaki eğitim odaklı ilişkilerin uzun süreli dostluklara yol açabileceğine inanmaktadır.
Türkiye'yi ve dünyayı çevreleyen bölgede uluslararası öğrenci hareketliliğine katkıda bulunan Türkiye Bursları, geleceğin liderlerini bir araya getiriyor. Türkiye, ülkeler arasındaki eğitim odaklı ilişkilerin uzun süreli dostluklara yol açabileceğine inanmaktadır.
Farklı kültürel geçmişe sahip eğitimli bir genç nüfusun, ülkelerin kalkınması ve küresel sorunların barışçıl çözümü için önemli bir fırsat sağladığı Türkiye'nin görüşüdür. Türkiye Bursları Programı, hedeflerini, Türkiye'nin bu ilkeleri doğrultusunda belirlemiştir.
Küresel bir karşılıklı anlayış, dayanışma ve fırsat eşitliğini temel alır. Bu küresel vizyonla, Türkiye Bursları Programı, eşsiz tarihi ve coğrafi önemi olan Türkiye'deki üniversitelerde çağımızın değerleri doğrultusunda eğitim almak isteyen uluslararası öğrencileri davet etmektedir.